• FİLM

    ADOLESCENCE

    Sen Nuh da olsan Kenan gibi bir oğlun olabilir mi? Çocukların karakteri ve davranışları hep anne- baba bağlamında mı gelişir yoksa anne babaya rağmen de olur mu bazı şeyler? Dede koruk yediğinde torunun dişi kamaşır mı gerçekten? Peki dede koruğu yediğini gizlerse de kamaşır mı torunun dişi? Bazen ebeveynlerin iyilik,…

  • DENEMELER

    MÜKEMMELLİK MÜMKÜN MÜ?

    Tüm dünya ve tüm çağlar adeta erdem övgüsü yarışında, hep bir mükemmellik peşinde koşmuş. Tüm dinler, Antik Yunan, Uzak Doğu öğretileri hep erdemleri ve o erdemleri taşıyabilen insanları yüceltmiş. Hâlbuki bunları yaşayabilenler de çok nadirdir. Ya abartılmış efsanevi kahramanlardır bunlar veya dağın başında bir keşiş. Şehirde ve insanlardan izole olmadan…

  • DENEMELER

    YAŞLILIK ÜZERİNE

    Hayat minicik dünyalarla başlar ve bir insan tüm dünyan olur. Sonra bir ev, bir mahalle… Sonra büyürsün ve belki tüm dünya ayaklarının altında gibi olur. Hop orada hop buradasındır. Dün dünyanın öbür ucundayken bu gün evindesindir. Birçok tanıdığın olabilir. Geniş bir çevren… Belki bir çocuğun yenilmez gördüğü babasısındır. Ya da…

  • DENEMELER

    BALKONLAR

    Balkonlar… Dünyaya açılan kapılarımız. İçerinin masumiyetiyle dışarının resmiyeti arasında bir yer. Ara insan formu. Olması gereken. Arketiplerin sahnesi. Ama olmazsa da olmaz. Doğru arketiple doğru yerde olmak bir sanat. İçeridekiyle dışarıdakini mezcetmenin en sağlıklı yolu. Değişimin ve dönüşümün de… Ve bir de temasın.

  • DENEMELER

    DEĞİŞMEYENLERİN DRAMI

    Hayat akıp giden bir dönüşümler yumağı. Bu dönüşüme ayak uyduramayanların vay haline. İnsan hayatının ilk zamanları sabit ve köklenmiş hissetme ihtiyacı duyup birçok şeye sarılabiliyor, birçok şeyi benimsiyor ve bu gerekli de zaten. Çünkü geldiğimiz bu koca boşlukta nerede olduğumuzu, başlangıç noktamızın ne olduğunu bilmeye ihtiyacımız var. Fakat insan hep…

  • KİTAP

    EĞİTİM BİR KİTLE İMHA SİLAHI

    Zorunlu okul eğitimiyle çocukların işçi olarak yetiştirildiğini, sorgulamayan karşı çıkmayan, uyuşmuş, yaratıcılıktan ve hayal gücünden uzak, hepsinden acısı kendine güvenden uzak yetiştirildiğini söylüyor kitap. Tüm bunların devletler ve ekonomi devlerinin işbirliğiyle yapıldığını, ‘ergenlik’ kavramının sırf çocukluk süresini uzatmak için icat edildiğini, bu sayede çocukların hayata atılmasının geçe kaldığını söylüyor. Günün…

  • FİLM

    UYSALLAR

    Sessiz çığlıklar… Konuşulması gerekip konuşulmayanlar… Çok konuşup çok bağıranlar… Sıkışmış ruhlar… Arayışlar… Kaçışlar… Uysallar… Asiler… Artık uysal olmak istemeyenler… Aile hapishanesi. Hepimizin içi kargaşalarla dolu bir kitli oda. Ya ses çıkmıyor orda ya kaos var. Ya bağırışlar kopuyor içinde asıl konuşulması gerekenlerin olmadığı ya uzun susuşlar… Konuşmak, dinlemek, empati ve…

  • DENEMELER

    MAHALLE YANARKEN SAÇINI TARAYANLAR

    Teknolojinin hayatımıza girmesiyle vicdanlarımız tüm kapasite çalışmak zorunda kalmaya başladı. Önceden olsa insanlar en fazla yan köydeki olumsuz yaşantılara üzülürken biz öyle zamanlar oluyor ki normal bir güne uyanamıyoruz. Her gün farklı bir felaket. Ama kentimizde ama dünyanın öbür ucunda. Bu sebeple her yaşanan olayın ağırlığını kalbimizde taşımaktan vicdan yorgunu…

  • KİTAP

    SİNEKLERİN TANRISI

    Henüz ergenliğe girmiş bir düzine çocuğu bir adaya koysak kuracakları düzen nasıl olurdu? Çocuk saflığıyla bir dayanışma örneği mi sunarlar bize yoksa çocuk bencilliğinin çıkmazlarını mı? Çocukları saf ve temiz kabul ederken çoğu zaman onların yetişkinlerin gizli birer taklitçisi olduklarını unutuyoruz. Bebeklikten itibaren bir yetişkin tarafından bakılması gereken bu varlıkların…

  • DENEMELER

    BAŞKASINA SEVİNEMEMEK

         İnsanoğlunun problemlerinden bir diğeri de bu. İnsanlar başkalarının kazançlarına, başarılarına, sevinçlerine onlarla beraber sevinemiyor. Hatta bazen belli ölçüde bu durumlardan rahatsız bile olabiliyorlar. Nasıl ki acı konusunda kesin bir empati yeteneğimiz yoksa yani acı çekenin tam manasıyla ne yaşadığını anlayamıyorsak mutluluk konusunda da aynı duyguyu yaşamamız beklenemez zaten. Fakat…