BIRAKMAK
Kitap duygularımızın düşüncelerimizi, düşüncelerimizin de hayatımızı şekillendirdiğini ve bu sebeple duygularımıza odaklanmamız, kötü duyguları bırakmamız gerektiğini söylüyor.
Her duygunun enerjisel bir puanı var ve utanç en düşük puana(20) sahip duygu. Suçluluk da 30 puanla onu izliyor. En yüksek duygu durumu ise 1000 puan. Üzerinde durduğu duygular sırasıyla utanç, suçluluk, kayıtsızlık, yas, korku, arzu, öfke, gurur, cesaret, tarafsızlık, istek, kabul, sağduyu, sevgi, neşe, huzur ve son olarak aydınlanma.
Kitap her duygunun puanına göre bir enerjisel güce sahip olduğunu ve biz hangi duygu durumundaysak onun enerjisine sahip olduğumuzu söylüyor. Bizi işlevsel ve ilerleyici duruma taşıyan duygu cesaret ve puanı da 200. Ondan önceki duygular daha yıkıcı kabul ediliyor ve onları fark ederek ve var olmalarına izin vererek zamanla onları bırakıyoruz. Aslında olumsuz düşüncelerimizin ve kabullerimizin altında yatan duyguyu ve nihayetinde o duygunun bize nasıl hissettirdiğini (aslında bizim kendimizi nasıl gördüğümüzü) fark ediyoruz. Değersiz, başarısız, beceriksiz vb. bize öğretilmiş ön kabullerimizi fark edip onlardan zamanla ve çeşitli tekniklerle kurtuluyoruz. Bunun yolu, hissettiğimiz tüm duyguları teslim etmek. Peki bir duygu nasıl teslim edilir? Kitabın tabiriyle ‘onu kınamadan, yargılamadan ve ona direnmeden var olmasına izin vererek.’ Bu sayede onu baskılamadığımız, yansıtmadığımız, görüp kabul ettiğimiz için bilinçli şekilde o duyguyu bırakmaya karar verdiğimizde bunu daha kolay başarabiliyoruz.
Kitap özellikle utanç ve suçluluk duygusunun (ki toplumun büyük çoğunluğunun muzdarip olduğu duygularmış) bize neler yapabileceği, hayatımızdan neler götürebileceği, öfkenin altında yatan sebepler ve gururun kandıran ikiyüzlülüğü arkasında neler gizlediği ile ilgili çok fazla aydınlatıcı bilgiye sahip. Bu duyguları sahiplenerek nelerden mahrum kaldığımızı bireysel olarak fark etmemizi sağlıyor.
Olumsuz duygulardan kurtulup olumlu duygulara doğru yükseldikçe enerjimiz, hayata bakışımız ve hayatın bize sundukları değişiyor.
Yine de üst seviyelere çıkıldıkça dünyayı algılamadaki değişimi anlayamadığım noktalar oldu. Sevgi seviyesinin puanı 500 ve kitaba göre toplumda bu seviyeye ulaşan insan sayısı %0,04. Bu bilgi yaşadığım bu durumu özetler nitelikte. Haliyle herkesin kendi bulunduğu noktada fayda elde edebileceğini düşünüyorum.
Kitabın, kendini fark etmeye dair şu an popüler olan hemen hemen her şeyi deneyimlemiş bir uzman tarafından yazılmış olması, onu daha dikkate değer kılıyor. Tekniğini uzun yıllar birçok danışanının faydalandığı ve var olanlar içindeki belki en kestirme yol olarak nitelemiş.